Yeniden Hamile Kalamıyorsanız Ne Yapmalısınız?
Bebek sahibi olmuş çiftler veya daha önce gebelik söz konusu olmuş kadınlar için şaşırtıcı bir durum olarak karşılaşılan kısırlık sorunun adı; sekonder infertilite!
Yani ikinci bebeğe sahip olamama durumu, hiç bebeği olmayan çiftlerin karşılaştığı kısırlık sorunuyla aynı! Üstelik bu sorunla karşılaşan çiftler hiç de azımsanmayacak sayıda!
Uzmanlar, beklemedikleri bir anda bebek sahibi olamadıklarını öğrenen çiftlerin şoka uğradığını fakat yardımcı üreme teknikleriyle tedavi olabileceklerini ve ikinci bebeklerine kavuşabileceklerini söylüyorlar. Alman Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci,“Doğurganlıkla ilgili bir problemleri olmadığını, istedikleri zaman ikinci bebeğe sahip olabileceklerini sanan çiftler bu durum karşısında çok şaşırıyorlar. Bu durumun hiç gebe kalınmamış olması durumundan (yani primer infertiliteden) bir farkı yok. Tanı için primer infertilite gibi benzer tetkikleri yapmak gerekiyor” diyor.
Çiftlerin en az bir yıl süreyle istemelerine rağmen çocuk sahibi olamamaları durumunda kısırlığın sözkonusu olduğunu hatırlatan Bahçeci, “Eğer ikinci bir çocuk istiyorsanız ve istediğiniz andan itibaren bir yıl içinde hala hamile kalamadıysanız mutlaka bir uzmana başvurmalısınız. Daha önce bir bebek sahibi olmanız şu anda kısırlık sorunuyla karşı karşıya kalmanızı engellemez. Ama sorununuza göre uygulanacak yardımcı üreme teknikleri ile tekrar bebek sahibi olabilirsiniz. Eğer yaşınız 35 yaşın üzerinde ise bir yıl beklemeden uzmana başvurmalısınız. 30 yaşını aşmışsanız tedaviiçin gecikmek şansınızı azaltır” diyerek görüşlerini belirtiyor.
İkinci Bebeği Düşünüyorsanız Geç Kalmayın!
Sekonder kısırlık sözkonusu olduğunda bir çok neden olabileceğini söyleyen Bahçeci Kadın Hastalıkları, Doğum, Teşhis ve Tedavi Merkezi’nden Op. Dr. Halit Fırat Erden de konuyla ilgili şunları söylüyor:
“Daha önce gerçekleşen gebelik sonrasında gelişebilecek endometriozis, kistik hastalıklar, enfeksiyon ve yapışıklıklar gibi gebe kalmayı engelleyici sorunlarla karşılaşılabilir. Ayrıca yıllar içinde üreme sisteminde meydana gelen değişikliklerle doğurganlık azalmıştır. Hormonal bozukluklar, yumurta rezervinin azalması, sperm sayısı, hareketlilik ve morfolojisindeki değişiklikler, sperm ve yumurtanın doğru yer ve doğru zamanda karşılaşmasını engelleyen sorunlar sık görülür. Aşırı egzersiz, sıkı giysiler ve travma da sperm koşullarını değiştirebilir. Cinsel ilişki sıklığının azalması yumurtlama düzensizlikleri de bu soruna katkıda bulunabilir. Travmalar, cerrahi girişimler, kronik hastalıklar ve tanı konmamış özel sorunlar da sekonder kısırlıkta rol oynayabilir.”
Kısırlık probleminin yetersizlik ya da zayıflık değil, tedavi edilebilir bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Bahçeci, “İster ilk bebeğinizi ister ikinci bebeğinizi istiyor olun; önemli olan sorununuzun doğru anlaşılması ve uygun yöntemin uygulanmasıdır. Sekonder kısırlıkta da, yumurtlama problemleri, tubal nedenler (yapışıklık, tıkanıklık), spermle ilgili sorunlar, bazı hastalıklar veya ilaçlar neden olabildiği gibi bazen hiçbir neden bulunamayabilir. Gerekli incelemelerden sonra uygun tedavi seçeneği hakkında çifte bilgi verilir. Aşılama, tüp bebek, mikroenjeksiyon ve yumurtalıkları uyarıcı ilaçların kullanıldığı tedavi planları her çift için farklıdır. Bu nedenle hastaların kendileri için uygulanan ilaç veya tetkikleri başka hastalarla karşılaştırmamaları en doğru davranıştır” diye konuşuyor.
Bir çok çift için ilk bebekten sonra ikinci kez bebek sahibi olamamanın zor kabullenilir bir durum olduğunu söyleyen Op. Dr. Erden, “Oysa bu durum çok sık görülüyor. Bir bebek sahibi olduktan sonra kısırlık sorunuyla karşılaşmanın tıbbi olarak pek çok nedeni olabiliyor. Çift, doğru teşhis ve uygun tedavi yöntemiyle ikinci bebeğine de kavuşabilir.”