Yeni Annelerde Emzirme Dönemi ve Stres Kaygı
Emzirme döneminde olan anneler de ruhsal ve psikolojik çöküntü dönemine sebebiyet verebilir. Tedirginlik, huzursuzluk, mutsuzluk ve stres altında hissedilmesi durumu mevcut şartlar ve koşullar, psikolojik olarak zor bir süreçten geçme durumunu da beraberinde getirir. Yaşanılan bu psikolojik süreç emzirme dönemi içinde bulunan anneler açısından da ayrı bir stres sürecini oluşturur.
Stresli bir süreç geçiren annelerin bebekleri, annelerinin huzursuzluğunu ve stresini hisseder ve bu durumdan etkilenirler. Annelerin süt miktarında azalma ya da bebeğin meme emmemesi gibi durumlar bu stresli dönemin sonuçları arasında yer alır. Bu sorunlar oldukça normaldir ve bu sorunları yaşayan birçok anne vardır. O nedenle emzirme döneminde stres ve kaygı yaşayan annelerin kendilerini asla yalnız ve kötü hissetmemeleri gerekir. Emzirme dönemi içerisinde içinde bulunduğunuz stres ve kaygı durumu için birçok çözüm ya da destek yöntemi mevcuttur.
Stres Kaygı Durumu Anne Sütünü Nasıl Etkiler?
Emzirme döneminde vücuttan salgılanan çeşitli hormonlar bulunur. Oksitosin hormonu da bu dönemde salgılanan önemli hormonlardan biridir.
Oksitosin hormonu emzirme dönemi içinde rol oynayan, sütün kanallardan akışını sağlayan bir hormondur. Bu hormon annenin duygu, düşünce yani ruhsal durumundan etkilenir. Bu nedenle yaşanılan ruhsal bunalım, stres, kaygı durumu gibi nedenlerle sütün azalması gibi istenmeyen durumlar yaşanabilir. Annenin stres ve kaygı durumu nedeniyle bebeğin bu sıkıntıları hissetmesi durumları söz konusu olabilir. Bu durumda bebekler annelerini emmek istemeyebilirler. Bebeklerde görülen en sık karşı tepki memeyi reddetmektir.
Bu tarz ruhsal bunalım, stres ve kaygı durumu sorunları ile sıklıkla karşılaşılır. Kendinizi kötü hissetmeniz halinde kendinizi suçlamayın ve asla kendinizi yalnız hissetmeyin. Ruhsal açıdan kötü hissetme eylemi, stres ve kaygı durumu pek çok kişide görülebilir. Emzirme döneminde yaşanan stres ve kaygı durumunun geçici bir süreç olduğu bilinmelidir. Hem bebeğinizin huzursuz olmaması hem de sütünüzde azalma olmaması adına motivasyonunuz oldukça önemlidir.
Anne Sütü salınımı ve Stres Kaygı Durumu Azaltma ve Çözüm Yöntemleri
- Psikolojik durum kaynaklı sürecin atlatılması kolay ve hızlı olmayabilir. Ancak bu süreçte anne sütü salınımı için bebeği sık sık emzirmek son derece önemlidir. Emzirme eylemi hem siz hem de bebeğiniz için sakinleştirici bir görev görür. Emzirme durumunun sıklığı ile süt üretiminin sağlayanprolaktin hormonu uyarılmış olur ve bu eylemin sonucu olarak da süt üretiminde artış görülür.
- Annenin stres ve kaygı durumu sürecinden çıkarak rahatlaması adına anneye yapılacak sırt masajı da oksitosin hormonunu olumlu yönde etkiler. Emzirme ya da süt sağma işleminden önce bu masajın yapılması önemli bir püf noktadır. Bu mesaj özellikle sırt bölgesinde çıplak temas ile yapılması halinde oldukça olumlu yönde etki eden bir yöntemdir. Yapılan masajın anneyi rahatlatma etkisi ile beraber süt kanallarının akışını uyararak süt salınımını da olumlu yönde etkiler.
- Süt salınımını kolaylaştıran bir diğer yöntem ise bebek ile ten tene temastır. Temas durumu oksitosin hormonu açısından oldukça önemli bir adımdır. Bebek ile temas etmek ilgili hormonun harekete geçmesine yardımcı olur. Bebeğe temas edilmesi ile birlikte bebek güven duygusu hissederek sakinleşebilir ve kendisini daha rahat hissedebilir. Ten tene temas aynı zamanda bebek ve anne arasındaki duygusal ve güven bağını da kuvvetlendirir.
- Hafif noktalar ile anne stres ve kaygı durumu sürecini en aza indirebilir, uzaklaştırabilir ve hatta tamamen bitirebilir. Anneler hem kendileri için hem de bebeği için bu çözüm ve destek yöntemlerini deneyerek en iyisini düşünme ve uygulama sürecine geçebilir.