Tüp bebek tedavisinde kullanılan son 5 yöntem
Etkinliği arttırılmış ilaçlar, doğala yakın protokoller
Tüp bebek tedavileri deyince, pek çok çiftin aklına ilk olarak yumurta geliştirmek için belirli bir süre ve birbiri ardına kullanılması gereken ilaçlar gelir. Kullanılan bu yüksek doz yumurta uyarıcı ilaç ve iğnelerin başka sağlık sorunlarına yol açıp açmayacağı genel olarak daha çok sorgulanıyor olsa da bu endişelerinin yanında özellikle günlük uygulanması gereken iğne kullanımın kadınlarda yarattığı konfor bozukluğu ve stres ciddi anlamda süreci zorluyor. Son yıllarda yaygınlaşarak uygulanmaya devam eden düşük doz ilaçlar ve daha kaliteli yumurta elde etme amacı güden yeni protokoller ile geçmişte yumurta gelişim problemi nedeniyle başarı sağlanamamış bir grup hastada başarılı sonuçlar almak mümkün. Ayrıca yeni nesil folikül büyütücü hormon ve ilaçlar sayesinde yumurta büyütme tedavisi sırasında sürekli uygulanması gereken günlük enjeksiyonlar ilacın test edildiği hasta grubuna giren çiftlerde sadece tedavi başında uygulanarak tedavi sürecinde etkin bir şekilde beklenen etkiyi gösterebildiğinden çoklu enjeksiyonlar artık tarihe karışıyor.
Embriyo takip cihazı ile dakika dakika embriyo takibi
Standart tüp bebek tedavilerinde elde edilen embriyolar dış ortamdan etkilenmemeleri için oldukça hassas bir ısı/gaz dengesi olan kapalı kuluçka makineleri içinde büyütülürler. Günlük gelişimleri ve kalite değerlendirmeleri de bu süreçte günde çoğunlukla 1 kez ve sadece 1-2 dakikalık bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilir. Tedavide kullanılması planlanan embriyo seçimi de son derece kısıtlı bir süre içerisinde elde edilen bu gözlem ve verilere göre planlanır. Embriyo takip cihazı ve son teknoloji sistemler ile donatılmış kuvözler sayesinde artık her bir embriyonun gelişimini dakika dakika gece gündüz izleyebiliyor, değerlendirebiliyor ve gebelik oluşturma ihtimali en yüksek embriyonun seçimini de mümkün olan en yüksek verimlilikte sağlayabiliyoruz.
Doğala yakın bir gebelik süreci için “rahim dinlendirme”
Rahim dinlendirme adı verilen yaklaşım tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların tedavi sırasında vücutta ve özellikle de rahimde oluşturabildiği olumsuz etkilerin ortadan kaldırılabildiği, mevcut gebelik oranlarının böylece daha da arttırılabildiği ve daha “doğala yakın” bir gebelik süreci elde edilebildiği bir yöntemdir. Rahim dinlendirme yöntemi ile rutinde kullanılan dondurulmuş embriyo transferi uygulamaları arasındaki en büyük fark, dondurulmuş embriyo transferi uygulamalarının genellikle taze embriyo transferinin başarısız olduğu bir durumda kalan dondurulmuş embriyolar ile yapılıyor olmasıdır. Rahim dinlendirme yaklaşımında embriyoların tümünün dondurulması ve belirli bir süre sonra en kaliteli embriyoların çözülerek “daha doğal” bir rahim ortamına nakledilmesi ilk transferde daha yüksek gebelik ve doğum oranları elde edilebilmesini sağlar.
Tutunmayı destekleyici rahim içi uygulamalar
Tüp bebek tedavisi gören bazı hastalarda iki ve üzeri deneme yapılmasına rağmen gebelik elde edilememekte. Belirli bir grup hastada, iyi embriyo kalitesi sağlanarak uygun şartlarda embriyo transferi yapılmasına rağmen gebelik oluşmadığı durumlarda özellikle rahim ortamının embriyo için iyileştirilmesi amacı ile son yıllarda gebelik aşısı adı verilen teknik kullanılmaya başlanmıştır. Temel hedef rahim iç zarının uyarılarak embriyoyu daha iyi tutmasının sağlanması. Bu amaçla tedavi sırasında hastadan alınan kandan bağışıklık sitemi için önemli görevler üstlenen hücreler ayrıştırılıyor, laboratuvar ortamında özel besi yeri içerisinde büyütülüyor, hücrelerin bu besi yeri içerisine farklı büyüme faktörleri ve hormonlar salgılaması sağlanıyor. Elde edilen bu besi yeri ve hücreler ile embriyo transferi öncesinde rahim yıkanarak embriyo için daha iyi bir mikro çevre elde edilmesi amaçlanıyor.
Yapay zekâ ile en gelişmiş şekilde genetik inceleme
Tıpta son yıllarda yoğun bir şekilde kullanılan yapay zekanın özellikle üreme tıbbında ayrı bir yeri var. Dünya ile birlikte ülkemizde de hızla dijitalleşmeye doğru gidiyoruz. Elimizdeki verileri yazılımlarla birleştirerek daha doğru sonuçlara ulaşmaya çalışıyoruz. Yapay zekâ yöntemi, genetik ayıklama yönteminin ileri versiyonudur. Genetik ayıklama uygulamaları genellikle embriyolardan belirli sayıda hücre alınması, incelenmesi ve hücrelerin alındığı embriyonun genetik yapısına göre normal ve anormal olarak tanımlanması olarak değerlendirilir. Ancak doğru tanının konulabilmesi için biyolojik, teknik veya hasta kaynaklı pek çok değişken söz konusudur. Yapay zekâ tüm bu değişkenleri ortak bir havuzda toplayarak on binlerce embriyonun klinik başarısı yönünden değerlendirmekte ve bir bakıma “kendini eğitmektedir”. Böylece oluşturulan algoritmalar sayesinde, sonrasında gerçekleştirilen testlerde cihazlar sonuçları çok daha net ve doğru bir şekilde tanımlayarak en doğru embriyoyu tespit edebilmektedir.
Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr Mustafa Bahçeci