Seçici Konuşmazlık (Selektif Mutizm)
Seçici Konuşmazlık, çocuğun yakınlarıyla rahat bir şekilde konuşup iletişim kurabiliyorken yabancı ortamlarda (örneğin okulda) diğer insanlarla konuşamamasıdır.
Bu çocuklarda konuşmama dil problemi veya konuşma bozukluğu gibi sebeplere bağlı değildir. Konuşmamalarının altında yatan şey karşı taraf tarafından nasıl değerlendirileceklerine yönelik yaşadıkları kaygıdır. Bu çocuklar daha utangaçtırlar. Bazen ebeveynlerine aşırı bağımlılık gösterebilirler.
Seçici konuşmazlığın görülme sıklığının çocuklarda %1’den az olduğu düşünülmektedir. Çalışmalar ortalama başlangıç yaşının 2 ile 4 yaş arasında olduğunu bildirmektedir. Genellikle çocuk okula başlayana kadar şikayetler fark edilmez. Çocuğun okula başlamasıyla birlikte öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla hiç veya çok nadir konuştuğu gözlemlenir ve tedavi arayışına geçilir.
Seçici konuşmazlığı olan çocuklar kendilerini rahat hissettikleri ortamlarda ve kişilerin yanında rahat konuşabilirler. Kendilerine yabancı gelen veya güvende hissetmedikleri sosyal ortamlarda konuşmayı reddederler. Sözel olmayan grup aktivitelerine katılabilirler. Verilen komutları algılar ve uygularlar. Diğer çocuklarla birlikte konuşmadan oyun oynayabilirler. Bazı çocuklar akranlarıyla daha rahat iletişim kurabiliyor ancak erişkinlerle konuşmakta zorlanıyorken, bazıları yetişkinlerle daha rahat konuşup akranlarıyla konuşmakta zorlanıyor olabilir. Bazen telefonda rahat konuşabildikleri birisiyle yüz yüze konuşmakta zorlanabilirler.
Eğer şikayetler 1 aydan uzun sürer ve çocuğun sosyal yaşantısını etkilerse çocuk seçici konuşmazlık açısından değerlendirilmelidir.
Seçici Konuşmazlık nasıl tedavi edilir?
Seçici konuşmamazlık tedavisinde oyun terapisi, çözüm odaklı terapi ve emdr terapisi etkili olur. Seçici konuşmazlık bozukluğu ve oyun terapisi Türkiye de yeni yeni ön plana çıkmakta ve çocuklar oyun terapisi ile önce pedagog ile sonra diğer 3. kişilerle bağlantı kurarak konuşmaya başlıyor.
Seçici Konuşmamazlıkta Aileye Öneriler
– Öncelikle böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınıza inanıyorsanız çocuğa yönelik
baskı yapmayın, konuşması için sürekli onu sıkboğaz etmeyin.
– Etrafınızdaki insanların da onu çok sıkmamasına özen gösterin.
– Çocuğunuzu anladığınızı hissettirin, anlaşıldığını hissetmek herkesi iyileştirir. Bu zor
dönemde onun yanınızda olacağınızı söyleyin.
– Tüm çaba ve başarılarını övmeye özen gösterin fakat yersiz övgüden kaçının.
– Ve en kısa sürede bir uzmandan destek alma yoluna başvurun