Hamilelikte Cinsellik Hangi Durumlarda Sakıncalıdır?
Cinselliğe bir tabu olarak yaklaşan toplumumuzda, kadının gebelik dönemi ve cinsellikle ilgili soruları bir türlü yanıt bulamıyor. Dolayısıyla anne adayını kulaktan dolma bilgiler ve bilgisizlikten doğan endişeler sürekli rahatsız ediyor. Oysa hamilelik boyunca belirli haller dışında cinselliği yaşamamanız için hiçbir neden yok. Biz de bu konu hakkında Ferti – Jin Kadın Sağlığı Merkezi’nden Op. Dr. Murat Taşdemir ile söyleştik.
Hamilelik sırasında çiftlerin cinsel yaşamları ne şekilde değişir?
Gebelik süresince eşlerin cinsel yaşamlarında pek çok değişiklikler görülür. Birçok çift ortaya çıkan sorunları, korku ve kaygılarla, belki bu konuda eğitilmedikleri için konuşup tartışamamaktadır. Bazı durumlarda bu korku ve kaygılar eşleri birbirinden uzaklaştırmakta, gereksiz sorunlar birbirini kovalamaktadır. Bilgisizlikten doğan kırgınlıklar sevgi ve mutluluklarının azalmasına neden olmaktadır.
Çift her türlü sorununu, kaygı ve korkularına çare bulmak için birbiriyle konuşmalı ve çözüm yolları aramalıdır. Sorunların üstesinden gelinmediği durumlarda çift gerekirse yardım için çekinmeden doktoruna başvurmalıdır.
Hamilelikte ilk 3 ay seks isteğinde azalma olduğu inancı doğru mudur?
Gebe kadınlar üzerine yapılan araştırmalarda anne adaylarının gebeliğin ilk 3 ayında farklı derecede cinsel arzu gösterdikleri tespit edilmiş, fakat genel olarak cinsel birleşme sayılarında azalma olduğu saptanmıştır. Bu durumun nedeni; gebelikte bedensel değişikliklerin yanı sıra ruhsal değişimlerin de görülmesi ve kadının cinsel birleşmeyle bebeğine zarar vereceğini zannetmesidir. Birçok kadın gebelikle birlikte kilo aldığı için cinsel çekiciliğini kaybettiğini de düşünür. Bu fiziksel değişikliklerin yanı sıra çiftin maddi durumu, gebeliğin istenen veya zamansız bir gebelik oluşu gibi etkenler yanında kadının gebeliğe hazır olup olmadığı da çiftin cinsel yaşamını etkiler. Kadının cinsel organlarında bu ilk 3 ay içinde damarlarda büyük genişlemeler olmakta, dış dudaklar bu damar genişlemesi sonucunda normalden 3’te 1 oranından daha fazla kanlanmaktadır. Bazen cinsel birleşme sırasında ödem, yani şişlikler olmakta ve dolayısıyla kadının canı yanmakta ve cinsel istek azalmaktadır.
3. aydan sonra cinsel istek artar mı?
Gebeliğin 3. – 6. ayları arasında hemen hemen bütün gebelerde cinsel istek ve dürtülerde genel olarak bir artma görülür. Bu aylarda bu cinsel istek ve dürtüler nedeniyle kadının cinsel yaşamı daha hareketlenmekte ve cinsel birleşme sayısında da artma gözlenmektedir. Kadının seks yaşamında görülen diğer önemli bir gelişme ise bu aylarda kadınların daha fazla, bazen normalin dışında arka arkaya orgazma, yani doyuma ulaşmalarıdır.
Gebeliğin son devrinde durum nedir?
Yapılan çeşitli istatistiklerde elde edilen sonuç; gebeliğin son 3 ayında gebelerin cinsel isteklerinde belirgin bir azalma olmasıdır. Yine bu dönemde görülen bazı komplikasyonlar sonucu tıbbi açıdan doğabilecek sakıncaları önlemek amacıyla bazı çiftlere cinsel ilişkide bulunmaları tıbbi yönden yasaklanır. Bu nedenle özellikle doğum tarihi yaklaştıkça cinsel birleşme sayısında azalma olur. Kadının doğum yaklaştıkça ağırlaşması ve kendini yorgun hissetmesi de cinsel ilişkiden uzak durmasının nedenlerindendir.
Gebelikte orgazm erken doğuma neden olur mu?
Gebeliğin özellikle son 3 ayında orgazm, gebede doğum sancısını andıran ağrılara neden olmaktadır. Bazı hallerde orgazm sonucu görülen kasılmalar devam edip, giderek doğuma, bazı vakalarda ise erken doğuma neden olmaktadır. Masturbasyon sonucu gelişen bir orgazmda yani cinsel ilişki dışındaki bir orgazmda dölyatağı daha şiddetli bir şekilde kasılmaktadır. Bu kasılmalar doğum sancısına dönüşebilmektedir.
Doğuma yakın cinsel birleşme zararlı mıdır?
Pek çok anne adayı doğum tarihine yakın günlerde cinsel birleşmenin bebeği için zararlı olup olmayacağını bilmek istemektedir.
Gebelik sırasında dölyolu akıntısı fizyolojik olarak artmaktadır. Son haftalarda ise bu akıntı daha da artar. Bilinen diğer bir gerçek ise iltihabi akıntıların ve dölyolunun mantar enfeksiyonlarının artması ile cinsel ilişki sayısı arasındaki orantıdır. Bu iltihaplar aslında her zaman görülebilir ve tedavileri kolaydır. Özellikle mantar enfeksiyonlarında mutlaka hastanın eşinin de aynı zamanda tedavi olması şarttır.
Sadece kadını tedavi etmenin bir faydası olmayacaktır. Bu tür akıntı ve mantar enfeksiyonu tedavisi sırasında cinsel birleşmeden kaçınılmalı veya prezervatif kullanılmalıdır. Sağlıklı seyreden gebeliklerde, herhangi bir sorun ortaya çıkmadığı sürece son haftalarda dahi cinsel birleşmede bulunulmasında bir sakınca olmadığı sonucuna varılmaktadır. Ancak bazı hekimler doğuma yakın cinsel birleşmenin, su kesesinin erken patlaması ve kanama gibi sorunlara yol açabileceği görüşünü savunurlar. Eğer daha önceki haftalarda herhangi bir sorun ortaya çıkmışsa, son haftalarda cinsel birleşmedan kaçınmak gerekir.
Cinsel birleşmeye hangi durumlarda izin verilememektedir ?
Gebelik süresince kadının cinsel yaşamında çeşitli değişiklikler izlenmektedir. Sağlıklı olan bir kadının gebelikle ilgili tıbbi bir sorunu ortaya çıkmadığı müddetçe cinsel ilişki sayısında herhangi bir kısıtlama yapmasına gerek yoktur.
Cinsel ilişkiden sonra kasıklarda ağrı veya cinsel birleşmeden sonra dölyatağından kanamanın saptanması hallerinde hekimin klinik bulgu ve önerisine göre cinsel ilişkiden kaçınmak gerekir. Eğer hastada “düşük tehdidi” denen klinik tablo saptanmışsa, hastanın dölyatağının kasılmalarına neden olan orgazmdan kaçınması gerekmektedir. Bu genellikle gebeliğin ilk 3 ayında görülen bir durumdur.
Gebelikte cinsel birleşme ve uyarımların yasaklandığı diğer bir neden ise gebelikte görülen kanamalardır. Bu gibi durumlarda gerekli tıbbi yöntemlerin uygulanmasında veya hastanın takibi süresince cinsel birleşme ve uyarı yasaklanır.