Deneyimsel Oyun Terapisi
Oyun çocukların yaşadıkları tecrübeleri ve kendileri hakkındaki duygularını dışavurdukları bir araçtır. Oyun çocuğun dili ve oyuncaklar onların dünyasıdır. Çocuklar oyun ile hayal kırıklıklarını tolere etmeyi, duygularını düzenlemeyi öğrenir.
Oyun içerisinde yeni becerilerini kendisine bir anlam ifade eden bir şekilde pratik eder. Oyun aslında çocuğun fiziksel gelişimi için gerekli sağlıklı bir besin ve yetişkin hayatı için bir provadır. Oyun olmadığında çocuk hayat tecrübelerini bütünleyeceği beceriden uzak kalır. Bulundukları gelişim dönemini destekleyen oyun tecrübesi olmadığında çocukların zamanları ve duygusal enerjileri kendilerini korumakla geçer. Çocukluk döneminde yaşanan zorluk her gelişim döneminde ortaya çıkabilir. Yetişkin olduğunda da kendi çocuğuyla da oyun oynamadığı bilmediği için oynayamaz. Çocuklar dünyayı deneyimsel olarak tecrübe eder. Deneyimsel oyun terapisinin bu noktada iyileştirme gücü başlamaktadır. Oyunun kendisi bir müdahaledir. Çocuk oyunu yaratır. Terapist oyunun anlamını onaylar. Bu dil ile değil oyun ile olur. Deneyimsel oyun terapisinin en önemli özelliği bir insan olarak anda var olabilmesidir. Terapist süreç boyunca çocukla olmaya, onu dinlemeye, onun bakış açılarını, düşüncelerini, duygularını ve hayatına verdiği anlamları duymaya odaklıdır. Empati, şefkat ve sezgisel duyumu ile terapist, çocuğun ritmini anlar, tanır, kabullenir, çocuğun kendi yollarına değer verir ve çocuğun kendi potansiyelini otantik olarak dışa vurmasını güçlendirir. Oyunu anlaşıldığında bu çocuğa; kontrol, güç, kendine inanç olarak döner. Ebeveynlerin aklındaki en büyük soru işareti ise bu oynanan oyunun sokakta veya evde oynanan oyundan bir farkı var mı? Evet var. Çünkü iyileşme alanında uzman biri bunlara şahit olduğunda olur. Diğer önemli bir fark ise oyuncaklar ve terapist süreç boyunca çocuğun bir parçası. Her oyuncağın bir anlamı var. Öylesine seçilmez ve metaforlar yalan söylemez. Oyunu çocuk yönetir. Oyun bittiğinde odayı toplamaz. Çocuğun oyunu travmanın başladığı gelişimsel dönem karakteristiklerini yansıtır. Önemli bir nokta ise ebeveynlerle yapılan görüşmelerdir. Bu süreç aileyle birlikte yürütülmesi gereken bir süreçtir. Terapist deneyimsel oyun terapisi aracılığıyla çocuğun travmasından veya yaşadığı olumsuz yaşantılardan bir kaşık alır, ebeveyn o boşalan yere evde çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda verdiği ilgi ve şefkatiyle doldurur. Terapötik süreç boyunca bir takım dalgalanmaların görüleceği ve bu aşamalarda çocuğun olası davranışları, ebevyenlerin nasıl bir tutum sergilemeleri ile ilgili bilgilerin verilmesi deneyimsel oyun terapisinin öne çıkan noktalarından biridir. Unutulmaması gereken en önemli nokta ise en iyi ebeveyn anne ile babanın arasındaki ilişkidir. Byron E. Norton ve Carol Crowel Norton tarafından oluşturulan deneyimsel oyun terapisi 2-11 yaş aralığındaki çocuklara uygulanmaktadır. Terapi süresi 45 dakika ve sonrasında 15 dakika aile görüşmesi olarak planlanmaktadır. İlk görüşmenin sadece ebeveynlerle yapılması ve bu görüşmeye çocuğun getirilmemesi bilgisi önceden verilir. Terapi sürecinde devamlılık kritik bir öneme sahiptir. Terapinin ne zaman sonlanacağı ile ilgili net bir seans sayısının verilmesi ise mümkün değildir. Bu durum çocuğun gelişimi, aile, çevre değişkenleri ve daha pek çok faktör tarafından etkilenmektedir. Deneyimsel oyun terapisi; keşif, güveni test etme, bağlılık/bağımlılık, terapötik büyüme ve sonlandırma olmak üzere 5 aşamadan oluşmaktadır.
- Keşif Aşaması: Çocuğun oyun terapisine girdiğinde odayı, terapisti, oyuncakları ve tüm ilerleyen süreci keşfettiği aşamadır. Bu aşamada terapistin çocuğun yanında olarak ne yaparsa yapsın saygı gösterip kabul etmesi bir sonraki aşamaya geçiş ve çocukla ilişki kurulması bakımından kritik bir öneme sahiptir. Çocuk seans boyunca süreci ve terapistin yaklaşımını gözlemleyerek anlamlandırmaya çalışır.
- Güveni Test Etme Aşaması: Bu aşamada çocuk terapistin kendi acısına inanacağına ve onu öyle kabul edeceğine, duyguları dibe vurduğunda onunla olabileceğine cevap bulmak, test etmek için bazı davranışlar sergiler. Eğer zorlayıcı davranışlarına terapist anlayış ve desteğini sürdürdüğünde terapist testi geçer sonra terapi başlar. Bu süre içinde çocuğun uygunsuz davranışı hem oyun odasında hem de evde artabileceği bilgisinin ebeveyne verilmesi önemlidir.
- Bağlılık Aşaması: Terapinin duygusal olarak en yoğun sürecidir. Güven oluştuğu için çocuk terapisti oyuna davet eder. Oyun metaforun içinde oynanır ve çocuk hayatının acı gerçeklerini metaforlarla oynar. Çocuk bu aşamada gerileme yaşar ve travmanın başladığı gelişim dönemine gider. Bu nedenle agresif duygularını özgürce yaşayarak duygusal enerjiyi dışarı vurur. Bu durum geçicidir. Bu aşamada travmalar ve çocuk için zor duygular çalışıldığı bilgisinin ebeveyne verilir ve evde çocuklarına sergilemeleri gereken şefkatli davranışların öğretilir.
- Terapötik Büyüme Aşaması: Bu aşamada çocuk travmalarıyla yüzleşmesinin tamamlanmasıyla üzerindeki yükleri atarak güçlenir ve işlevselliği artar. Çocuk kendilik değerini, kimliğini ve ilişkiye girme kapasitesini yeniden kazanır.
- Sonlandırma Aşaması: Son aşamada odadaki oyunlar sakin ve tekdüze haline gelir. Çocuk arkadaşları ile oynamaya hazırdır. Önemli bir ilişkinin sonuna gelinir. Ebeveyn ile ayrı olarak görüşülür. Sonlandırmayı aile değil terapist yapar. Sonlandırmaya en az iki seans verilerek sağlıklı bir vedalaşma ile deneyimsel oyun terapisi süreci sonlandırılır.
Deneyimsel Oyun Terapisti;
– Çocuğu etiketlemez, uyumlanır.
– Empatiktir ve anda olur. Çocuğun davranışlarının içlerinde acıyı gösterdiğini bilir.
– Çocuk ne gösterirse göstersin onunla o transı yaşar.
– Aile ile ekip halinde olmayı bilir.
– Oyundaki enerjiyi izler.
– Çocuğun kendi yaşadığı acıyı bildiği gibi, kendini de iyileştirebileceğini bilir.
– Çocuk için en iyiyi bildiğini düşünmez. Her terapi seansında bilinmeyene girmeye hazırdır.
– Merak eder.
– Kendi terapisi ve süpervizyonuna devam eder.
– Çocuğun verdiği rolleri oynar.
– İlişkinin en önemli müdahale olduğunu bilir.
– Sıcaklık, kabullenme, güç ve şefkati ilişki ile verir. Çocuklar bu ilişki olmadan acılarına giremez.
– Koruma ve destek ile çocuğun kendi sürecini yönlendirecek izni verir.
– Çocuk regresyona girdiğinde onunla kalır.
Deneyimsel Oyun Terapisinin Uygulandığı Alanlar;
• Bağlanma Problemleri
• Okul Anksiyetesi
• Ayrılık Kaygısı
• Ebeveynlerin Boşanması
• Kayıp / Yas
• Kaka Tutma
• İdrar veya Kaka Kaçırma
• Tırnak Yeme
• Yeme Bozuklukları