Çocuklarda Kazanma ve Kaybetme Duygusu Nasıl Yönetilmeli?
Çocukların duygusal gelişiminin önemli bir parçası kazanma ve kaybetme duygusunun yönetilmesidir. Bu konuda ebeveynlere büyük görev düşmektedir. Çocuklarla oyun oynayan herkes ilk dersi öğrenir: Oyunu çocuklar kazanmalıdır. Çoğu çocuk için bu oyunlar önemlidir. Çocuklar kazanmak istemiyor, aksine kazanmaları gerekiyor!
Kazanmak, küçük çocuklarda bir gurur duygusu uyandırır. Kaybetmekse başarısızlık ve utanç duygusuna neden olur. Oyun oynarken, birçok küçük çocuk kendi zaferinden ve karşısındakinin yenilgisinden büyük zevk alır. Çoğu zaman çocuklar kazanmakla yetinmezler. Diğer yandan eğer çocuklar kaybederlerse oyuncaklarını atabilir, küsebilir veya oynamayı reddedebilirler. Bu durumda ne yapabiliriz? Çocukların yenilgiyi nazikçe kabul etmeyi öğrenmelerine nasıl yardımcı olabiliriz? Birçok iyi niyetli anne – baba duygusal olgunluğun bu önemli yönünün dersler ve sıkı uygulama yoluyla aşılanabileceğine inanmaktadır. Ancak farklı bir ders vermek gerekebilir. Yenilgiyi zarifçe kabul etme yeteneği anlatılarak öğrenilmez. Uygulama ve yetişkinlerin bunu pratiğe dökmesi yoluyla öğrenilir.
Bir oyun oynarken, her zaman heyecan, kaygı ve hayal kırıklığı gibi anlar yaşanacaktır. Çocuklarınızla oynarken, yeterince coşkuyla oynarsanız, kendi heyecanınızı ve hayal kırıklığınızı ifade ederseniz, çocuğunuz da bir şekilde bu duyuları kabul eder. Bu kısa anlar bir fırsat sunar ve çocuğunuz hayal kırıklıklarıyla baş etmeyi öğrenebilir. Ancak çocuk hem ebeveynleriyle hem de yaşıtlarıyla oynadığı zaman kaybettiğinde bunu öğrenebilir. Sürekli çocuğunuzun bir oyunda kazanmasını sağlarsanız aslında ona kötülük etmiş olursunuz.
Kazanma duygusunu kontrol etme konusunda ise yine ailelere iş düşmektedir. Çocuğunuzla oyun oynarken sadece bir oyun oynamadığınızı bilmelisiniz. Aslında çocuğunuza ilk derslerini de veriyorsunuz. Bu nedenle çocuğunuz kazansa bile bunun her zaman olmayabileceğini ona anlatmaya çalışabilirsiniz. En önemlisi de kazanmanın gurur verici olduğunun kabul edilmesi kadar kaybetmenin kötü bir durum olmadığının da anlatılması şarttır.