Hayvanlarla Büyüyen Çocuklar Daha Sağlıklı
Hayvan sevgisi ile büyümek çocukların duygusal ve sosyal gelişiminde önemli bir rol oynuyor. Çocuklar ve hayvanlar arasında sağlıklı bir bağ kurulmasında ise ebeveynlere önemli roller düşüyor.
Yapılan araştırmalara göre, evcil hayvanlarla birlikte büyümek çocukların duygusal zeka gelişimlerini destekliyor ve onları hayata hazırlıyor. Merhametli olmak, empati kurmak, karşısındakini anlamak, sorumluluk almak ve duyguları ifade edebilme yetisi kazanmak küçük yaşta hayvan sevgisiyle tanışmanın faydalarından birkaçı.
Merhamet ve sevgi duygusunu güçlendiriyor
Çocukların çıkar gözetmeden hayvanlarla bağ kurması onlara şefkatli ve merhametli olmayı öğretiyor. Hayvanlarla kurdukları iletişim temelde sevgiye dayanıyor ve bu duygu onları olumlu yönde besliyor. Evcil hayvanlar çocuklara sağlıklı bir ilgi alanı yaratıyor, işbirliği ve paylaşım davranışlarını sergilemesine fırsat sağlıyor.
The Waltham Book of Human–Animal Interaction kitabında yer verildiği üzere, evcil hayvanla büyüme şansı elde eden çocuklar, ebeveynlerinin yönlendirmesiyle küçük yaşlardan itibaren onların bakımını üstlenebiliyor. Özellikle ebeveynlerinde gözlemledikleri bu davranışı hayata geçirmeleri daha kolay oluyor.Çocuğun bir kap mamayla bir hayvanı beslemesi merhamet ve şefkat duygusuyla tanışmasını sağlıyor.
Özgüven ve sorumluluk sahibi olmasını destekliyor.
Bir hayvanın bakımını üstlenmek aynı zamanda sorumluluk sahibi olmayı öğretiyor. Besleme, gezdirme gibi sorumlulukları üstlenen çocuk, bunları gerçekleştirdiğinde iyi bir şey yaptığına dair başarı hissini yaşıyor ve kendine olan güveni güçleniyor. Öz güven duygusu eksik çocuklar üzerinde yapılan bir çalışmada, 9 ay boyunca okul ortamında hayvanlarla iç içe olan çocukların bu periyotun sonunda kendilerine olan güvenlerinin arttığı gözlemlenmiş.
Empati ve iletişim yeteneğini geliştiriyor.
Evcil hayvanı ile doğru bir bağ kuran çocuğun empati yeteneği gelişiyor ve bu çocuklar yardımsever davranışları daha fazla sergiliyor. Çocukların sevimli dostlarıyla oynaması, onlarla konuşması büyüdüklerinde iletişim yetilerinin gelişmesine ve empati kurmayı öğrenmelerine yardımcı oluyor.
Bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Kuopio Üniversitesi Hastanesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, bir yaşına kadar köpekle büyüyen çocukların, yalnız büyüyen çocuklara göre bağışıklık sistemleri daha güçlü oluyor. 650 bin çocuk üzerinde yapılan bir başka araştırma sonucuna göre ise, bir yaşın altındaki köpeklerle yaşayan çocukların gelecekte astım hastası olma riski daha az.
Psikolojik açıdan bakıldığında ise, çocuklar kendilerini mutsuz, üzgün veya kızgın hissettiklerinde de yine sevimli dostlarına koşuyorlar. Onlara sarılmaları, kucaklamaları bile stres kaynağını azaltmaya yetiyor. Aynı zamanda onlarla konuşarak dertleşmeleri ve oyun oynayarak eğlenceli vakit geçirmeleri duygusal gelişimlerini destekliyor. Özellikle kedilerin mırlamalarıyla insanlara ne kadar iyi geldiğini hepimiz biliyoruz. Yapılan araştırmalarda ortaya çıkan sonuçlar da bunu destekler nitelikte. Kedi mırlamasının ve bizimle temasının doğal bir yatıştırıcı etkisi olduğu, diğer canlılara göre 3 kat daha fazla stres azaltma gücüne sahip oldukları gözlemleniyor.