Çocukların havuza veya denize girmesi riskli mi?
Günümüzdeki bilimsel bilgiler ışığında; hastalığın (COVID-19) ana bulaşma şeklinin öksürme, hapşırma yoluyla ortaya saçılan damlacıklar aracılığıyla olduğunu bilmekteyiz.
Yapılan araştırmalarda da, deniz suyundaki tuzun ve yoğunluğunun virüsün yaşamasına elverişli bir ortam sunmadığı, havuzlarda da başta klor olmak üzere kullanılan dezenfektan özelliğine sahip maddelerin virüsü etkisiz hale getirdiği görülmüştür. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) de, internet sitesinde yayımladığı bilgi notunda virüsün havuz, sıcak jakuzi, spa, hamam, su oyunu alanları gibi ortamlardan bulaştığına dair herhangi bir kanıt olmadığını da belirtmiştir.
COVID-19’un çocuklara sudan bulaşma ihtimali düşük olsa da, deniz ve havuz gibi ortak kullanım alanlarında, sosyal mesafe ve hijyen kurallarının ihlal edilmesi asıl risk oluşturmakta ve bu açıdan bazı tedbirlere uyulması gerekmektedir:
Havuza girmeden önce ve girdikten sonra, çocuğunuza bol köpüklü duş aldırın. Su dışında da çocuğunuzun maskesini taktığını kontrol ediniz.
Sosyal mesafe kurallarına göre düzenlenmiş güneşlenme alanları, şezlong, sehpa vb. kullanın.
Plaj ve havuzlarda bulunan duş, tuvalet gibi ortak alan kullanımından kaçının.
Denize ve havuza girerken nelere dikkat edilmesi gerekiyor?
Bilim insanlarını üzerinde hemfikir olduğu bir diğer konu da koronavirüsün sudan bulaşma ihtimali düşük olsa da, deniz ve havuz gibi ortak kullanım alanlarında tedbirin elden bırakılmaması gerektiği yönünde.
CSIC, deniz ve havuza giren kişilere virüsün bulaşma riskinin sudan değil, diğer her ortak alanda olduğu gibi, enfekte kişilerin öksürmesi ya da hapşırması ile etrafa saçılan parçacıklardan kaynaklandığını belirtiyor.
İngiltere’de PWTAG, kişisel hijyen önlemlerinin elden bırakılmaması gerektiğini vurguladı.
PSWTAG, “Havuzlara girmeden önce ve girdikten sonra duş alınması unutulmamalı ve aynı zamanda enfeksiyon riskini azaltmak için diğer başka kamusal alanlarda alınan hijyenik önlemler plaj ve havuz başı gibi ortamlarda da uygulanmalı” dedi.
Yaz döneminde otel, restoran, plaj ve havuz gibi ortak kamusal alanların farklı kısıtlamalarla yeniden açılması bekleniyor.
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülke otellerin yeniden faaliyet göstermesi için bir dizi kriter belirlemeye başladı.
Turizm Bakanlığı Sağlıklı Turizm Sertifikasyon programı başlatacağını duyurdu.
Bu program kapsamında, yüzme havuzlarında personelin koruyucu kıyafet kullanması, bu bölümlerdeki oturma alanları ile şezlongların sosyal mesafe kuralına göre tasarlanması, havuz suyundaki klor düzeyinin belli seviyelerde tutulması ve havuz ile plaj çevresindeki duş ve tuvaletlerin düzenli aralıklarla dezenfekte edilmesi öngörülüyor.
Dünyanın birçok yerinde halen yürürlükte olan seyahat ve sokağa çıkma kısıtlamaları, yaz tatili planlarını da etkiliyor.
Yaz dönemiyle ilgili bir diğer kaygı unsuru da koronavirüsün deniz ya da havuzdan bulaşma riskinin olup olmadığı.