Çocuklara kış sebze ve meyvelerini nasıl sevdirirsiniz?
Pancar, brüksellahanası, bamya, greyfurt… Kış meyve-sebzelerinin pek lezzetli olmadığı aşikâr ama soğuklarda bol bol tüketilmeleri şart. Özellikle de çocuklar tarafından… Peki, ne yaparız da bu “tatsız” ama şifalı yiyecekleri daha çok tüketiriz?
Brüksel lahanası
Turpgillerden olan bu küçük topların tadı pek çoğumuz için görüntüsü kadar sempatik olmasa da, kansere neden olan maddeleri yok eden doğal bileşiklere sahip olması bu zamanda kâfi. Brüksel lahanasının bağışıklık sistemini de güçlendirdiğini varsayarsak bu sevimli toplarla barış imzalamanın vakti gelmiştir. Bir küçük paketin sadece 60 kalori olduğunu da unutmayın.
Nasıl daha çok yeriz?
Minik lahanalarımızın dış yapraklarını çıkarıp ikiye böldükten sonra sızma zeytinyağına batırıp yağlı kâğıdın üzerine diziyoruz. Ardından 170 derece fırında 15 dakika pişiriyoruz. Üzerine domates sosu döktüğünüzde yediğinizin brüksellahanası olduğuna inanamayacaksınız.
Pancar
Bir fincan pancar suyu günlük folik asit ihtiyacımızın yüzde 30’dan fazlasını karşılıyor ve bolca B vitamini içeriyor. “Folik asit neydi” diyenler için: Az miktarda folik asit bile zihinsel yorgunluğu, unutkanlığı ve uykusuzluk problemini düzenliyor. Sinir sistemi zaten B vitamininden sorulur. O yüzden siz siz olun, pancardan hak ettiği ilgiyi esirgemeyin.
Nasıl daha çok yeriz?
Pancarın kabuğunu soyduktan sonra incecik dilimleyip tepsiye yayıyorsunuz, sonra da üzerinde sızma zeytinyağını gezdiriyorsunuz. 25 dakika boyunca 200 derece fırında pişen pancarlarınızı ister cips niyetine yiyin, ister salatanın arasına karıştırın.
Kızılcık
Kızılcığın seveni çok, ancak mevsimi öyle kısa ki her zaman bulmak mümkün olmuyor. Ama her zamanki gibi az olan kıymetli… Bu meyvenin üriner enfeksiyonları ve ülseri önlediği artık kanıtlanmış bir bilgi, unutmayın. Ayrıca sık tükettiğimiz elmadan armuttan çok daha fazla antioksidan içeriyor.
Nasıl daha çok yeriz?
“Biz kızılcığı fındık fıstık niyetine tüketiyoruz” diyorsanız tebrik ederiz ancak istatistikler yalan söylemez. Sürekli taze kızılcık bulmak neredeyse imkânsız, ancak bu küçük meyveleri sos haline getirip ıspanak ve balığın üzerinde bile kullanmak mümkün. Üstelik sosu uzun süre muhafaza edebiliyorsunuz. Tarifse şöyle: Yarım bardak kızılcığı bir bardak taze portakal suyu ve bir kaşık akçaağaç şurubuyla karıştırıp kaynatıyoruz. Sonra ateşten alıp bir çay kaşığı tarçın, bir tutam karanfil ve yine bir çay kaşığı toz zencefille karıştırıp soğumaya bırakıyoruz. Bu kadar, sosumuz hazır!
Greyfurt
Greyfurt der demez yüzünü ekşitmeyengillerdenseniz sorun yok. Ama “Greyfurt mu? Asla” diyorsanız kulak verin. Çünkü bir orta boy greyfurtun yarısı günlük C vitamini İhtiyacınızın tamamını ve bağışıklık sisteminin olmazsa olmazı A vitamininin yüzde 35’ini karşılıyor. Yani, denemeye değer!
Nasıl daha çok yeriz?
Yine greyfurtunuzu incecik dilimledikten sonra yağlı kâğıda alıp üzerine biraz toz şeker, biraz zencefil ve tarçın tozu, hatta “Ben biberiyesiz yapamam” diyorsanız biraz da biberiye serpip 230 derecelik fırında pişirebilirsiniz. Sonrasında, ister atıştırmalık olarak yiyin isterseniz salatanızın arasına dilimler halinde yerleştirin.
Nar
Tüm bu saydığımız meyve sebzenin içinde durumu en parlak olan nar olsa gerek. Hem tadı güzel hem yemesi zevkli. Üstelik “kötü” kolesterolü önleme ve tansiyonu düşürmenin yanı sıra, kanserin yayılmasını önlemek gibi etkileri mevcut. Yani ne yapıyoruz? Hazır mevsimiyken bir koşu manava gidip 3-5 nar atıyoruz fileye. Sonra da “Aman lekesi çıkmaz”, “Aman bunu kim ayıklayacak” demeden işe girişiyoruz.
Nasıl daha çok yeriz?
Narı ayıkladıktan sonra yulaf ezmesinin üzerine, yoğurda, salataya, sotelerinizin üzerine serperek yemek yaygın sayılır. Ama bu harika meyveyi aynı şekilde somonun, tatlı patatesin, kinoanın da üzerine serpebileceğinizi unutmayın.