Çekingen & Utangaç Çocuğu Sosyalleştirmenin Yolları
Çekingenlik toplum içinde olumsuz bir özellik gibi görülse de aslında çok yanlış bir tutum. Çünkü her çocuğun kendine has bir mizacı vardır ve çocuğun bazı ortamlarda utangaç ya da çekingen davranması olumsuz bir tutum değildir. Ancak çekingenliği çocuğun sosyal ve akademik yaşamına etki etmeye başlamışsa mutlaka dikkate alınmalı.
Çocuklarda Çekingenlik & Utangaçlık Nedir?
Özellikle yabancı ortamlarda bireyin kendini geri çekmesi, mesafeli olması ve dikkat çekmemeye çalışması çekingenlik olarak tanımlanıyor. Çekingen davranışlar arasında çocukların yabancı bir ortamda ya da yabancı kişilerin yanında bakım verenlerine yakın durması, yeni tanıştığı çocuklarla oyun kurmakta zorluk çekmesi ve yabancı kişilerle iletişim kurmasının zor olması sayılabilir.
Çocuklarda Çekingenlik Nedenleri Nelerdir?
Çekingenlik ya da diğer tanımıyla utangaçlığın yapısal bir durum olarak aslında birçoğumuzda bulunduğunu biliyor muydunuz? Çocukların yanı sıra yetişkinleri de etkileyen bu durumları inceleyen uzmanlar çekingenliğe birçok etkenin neden olduğu konusunda hem fikirler. Bunlar yapısal, yetiştirilme biçimi, çevresel ve aile yapısı olarak farklı gruplara ayrılıyorlar. Çekingenliğin sebebi bilindiğinde çözüm yolları daha kolay bulunabilir.
Aile içinde çekingen kişiler varsa miniklerin kendilerine rol model olarak bu kişileri seçebilecekleri de unutulmamalı. Çünkü çocuklar birçok davranışlarını başkalarından örnek alarak öğrenirler. Çocuklar 5-6 yaşa geldiklerinde toplumsal bir birey olmaya başlayıp, kendisini ifade etmeyi öğrenirler. Aynı zamanda çevresindekilerle ilişkilerinde de seçici davranmaya başlar. Bu dönem okul öncesi dönem olması ve kişiliğinin taşları yerleşmeye başlaması nedeniyle ayrıca önemlidir.
Çocuklar yaşamlarının ilk yıllarında kendilerini adeta annelerinin bir parçası olarak görürler. Büyüdükçe başkalarından bağımsız bir kişi olduklarını fark eder ve bilinçli seçicilik dönemine girerler. Aynı zamanda bağımsızlık ve benlik duyguları gelişmeye başlar, kendisinin ve başkalarının farkına varırlar. Diğer bireylerin ona bakmasından ve konuşmasından rahatsız olup kendilerini iletişime kapatabilirler. Bu gibi durumlar çocukların gelişim süreçleri içinde normal durumlardır. Unutulmamalıdır ki çocuğun bu süreci normal bir aşaması olarak yaşaması ile bu davranışının perçinlenmesi birbirinden ayrı durumlardır. Çocuklardaki çekingenliğin kalıcı hale gelmesi ve zamanla bu duygunun kaygı bozukluğuna yol açacak hale gelmesinde ebeveynlerin tutumları oldukça önemlidir.
Çekingenliği Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Uzmanlar çekingenliğin genellikle çocuğun mizaç özelliğinden kaynaklandığını belirtiyorlar. Mizaç, doğuştan gelen ve yetişkinlik döneminde kişiliği oluşturacak özelliklerdir. Çocuğun mizacı dünyayı nasıl algıladığını ve nasıl tepki verdiğini belirliyor. Bu da yeni durumlara adapte olabilmesi, sosyalleşme düzeyi, duyu eşiği ve duygusal yoğunluk gibi birçok özelliğini etkiler. Sakin, yeni girdiği ortamda önce gözlemleyip tanımayı tercih eden çocuklar ise çekingen olarak adlandırır.
Çocukların çekingenliğini mizaçtan sonra etkileyen en önemli nokta ise ebeveyn tutumlarıdır. Çocuğu utangaç, içine kapanık, çekingen, asosyal gibi tanımlarla etiketlemek, başkalarının çocuğu bu şekilde tanımlamasına fırsat vermek de çocuğun bu özelliğinin yerleşmesine yol açacağını unutmamak gerekiyor. Aynı zamanda çocuğun utangaç tavrını eleştirmek ya da bunun için ona kızmak da olumsuz bir davranıştır. Anne babaların aşırı baskıcı tutum sergilemeleri çocuğun bağımsızlığını kazanmasına ve yabancı ortamlarda kendini ifade etmesini zorlaştırabilir. Diğer yandan çocuk kendini güvende hissetmediğinde girişken, sosyal ve aktif olmakta güçlük yaşayacaktır. Anne ve babalar çocuklarına karşı bu davranışlardan uzak durmalılar;
- Utangaç olan çocuklarını daha dışa dönük ve sosyal akranları ile kıyaslamak,
- Çekingenliğini alaya almak,
- Utangaçlığından dolayı suçlamak,
- Sosyalleşmesi için zorlamak
Çekingen Çocuk Nasıl Sosyalleştirilir?
Ebeveyn olarak çocuğunuzun çekingenliğini tamamen ortadan kaldırmak her zaman mümkün olmayabilir ancak özgüveninin gelişmesini destekleyerek olumlu sonuçlar kazanabilirsiniz. Öncelikle bilmeniz gereken nokta çocuğun utangaçlığını yenmesi güven duygusunun gelişmesi ile paralel ilerliyor. Ona bu konuda zaman ve fırsat vermeli; ona ilk önce siz güven duymalısınız. Zamanda kendisine güven hissetmeye başlayacaktır.
Çocuğunuzun yeni ortamlara girmesini, yeni uğraşlar edinmesini ve yeni insanlar tanımasını sağlayabilirsiniz. Sosyal faaliyetler destekleyecektir. Diğer önemli nokta biricik yavrunuzun kişilik özelliklerini unutmamalısınız. Kişiliğinde bulunmayan davranışlar göstermesini beklemek de uygun olmayacaktır. Mizacı içe kapanık olan bir çocuğun birdenbire konuşkan birisine dönüşmesini beklememelisiniz.
Çocuğunuza karşı bu konuda anlayışlı olun, baskıcı olmayın ve utangaçlığını dile getirmeyin. Aksine yapabildikleri, başarabildikleri, merak ettikleri üzerinde konuşup yeni deneyimler elde etmesi için destekleyici olabilirsiniz. Utangaçlığını vurgulamak yalnızca durumu kalıcı hale getirmeye yardımcı olur.
Unutmayın, çocuğunuz sahip olduğu tüm kişilik özellikleriyle ailedeki diğer bireylerden farklı ve bağımsız bir birey! Bazen tüm çabalarınıza rağmen çocuğunuz utangaçlığını aşmakta sıkıntı yaşıyorsa mutlaka bir uzman desteği almalısınız. Sizin dikkate almaktan kaçındığınız ya da gözden kaçırdığınız bazı noktaları uzman daha net bir şekilde değerlendirecek ve sağlıklı bir çözüme ulaşması için destek olacaktır.