2 Yaş Sendromu
Nedir Bu 2 Yaş Sendromu?
Çocuklar, 2 yaş civarında kimlikleri ve bağımsızlıkları için mücadele etmeye başlar. Ebeveynden ayrışmaya çalışan çocuğun kendisine söylenenlere verdiği tepkiler aslında “Ben sen değilim, ben benim” demeye çalıştığının bir göstergesidir. Bu dönem her ne kadar ebeveynleri zorluyor gibi görünse de aslında çocuklar için de oldukça yoğun stresin ve kaygının olduğu bir dönemdir. Ayı bir birey olmaya çalışırken kısıtlı yapabilitesi çocuktaki stresin teme kaynağıdır diyebiliriz. Kendini tam olarak ifade edemez, istediği hızda konuşamaz, istediği saatte yatamaz, bir yetişkin gibi istediği miktarda ve kendi kendine yemeğini yiyemez… Haliyle bütün bunlar bağımsızlığını elde etmeye çalışan biri için problem haline gelir. Çocuktaki yoğun öfkenin kaynağı da budur. Kontrolün kendisinde olduğunu göstermek için normalde sevdiği şeyleri yapmayı teklif ettiğinizde bile “hayır” cevabını verebilir.
Çocuğunuzun değişen ve gelişen bir beyni, sinir sistemi, öz düzenleme mekanizması olduğunu unutmamalısınız. 2 yaş civarı bu gelişimin hız kazandığı bir dönem olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca bu dönemde çocuklar bakım veren kişinin duygularından da oldukça fazla etkileniyor. Yani ebeveyn olarak sizin ne yaşadığınız ne hissettiğiniz de bu dönemde önem arz ediyor.
2 Yaş Civarındaki Çocuğuma Nasıl Yaklaşmalıyım?
- Çocuğunuza nasıl davranacağınızı düşünmeden önce kendi ihtiyaçlarınızın karşılandığından emi olmalısınız. Uçakta oksijen maskesini kendimize takmadan yanımızdakine yardım etmeye çalışmamamız konusunda uyarıyor ya hostesler bizi, bu da tamamen aynı mantık işte. Siz iyi olmadan çocuğunuza yardım edemezsiniz. Yukarıda da bahsettiğim gibi çocuğunuz sizin duygularınızdan çokça etkileniyor ve genellikle bunu yansıtıyor.
- Tepkisel bir anında çocuğunuza bağırmanız, herhangi bir pozitif dönüş almanızı sağlamaz. Çocuğunuz yine bu davranışınızı alır ve kopyalar. Bağırmak artık yapılması doğru olan davranış biçimi şeklinde beyninde yer edinir. Bunun yerine çocuğunuzun göz hizasına inmek ve onunla konuşmayı denemek çok daha faydalı olacaktır. Göz hizasına inmek önemli çünkü bu çocuğunuzun stresinin azalmasını destekleyecek bir davranış.
- Çocuğunuzun ihtiyaçlarının karşılandığından emin olun. Bu ihtiyaçlar hem fiziksel hem de duygusal ihtiyaçlar. Çocuğunuzun yeterli besini ve uykuyu almış olması kadar, onunla temasa geçilmiş, iletişim kurulmuş, oyun oynanmış olması da önemlidir. Çocuğunuzun bu yaşlardaki en önemli ihtiyaçlarından olan temas, bağ kurma, güvende hissetme ve şefkat unutulan ya da ihmal edilen bir duruma geldiğinde çocuğunuzun tepkisel olması pek de anormal olmayacaktır.
- Çocuğunuzun bu zor anlarda neye ihtiyacı olduğunu bilmek kadar neleri istemediğini bilmek de önemli bir konu. Çocuğunuzun bu anlarında eğer izin veriyorsa ona sarılabilir, temas kurabilirsiniz ki bu gerçekten sakinleşmesine ve tehdit olmadığını hissetmesine yardımcı olacaktır. Fakat çocuğunuz bunu istemiyorsa onu zorlamamalı ve yine güvende hissedeceği bir mesafede kalarak onunla iletişime geçmelisiniz.
- Çocuğunuzun o an hissettiklerini bildiğinizi gösteren cümleler kurun “resminin istediğin gibi olmamasına kızdın” “televizyon izleyemediğin için üzgünsün” gibi onu anladığınızı bildiren cümleler kurmak çocuğunuzu rahatlatacaktır.
- Bir kriz anındayken istenmeyen davranışa odaklanmak ve bunun üzerinde durmak o an için bir fayda sağlamaz. Çocuğunuzun tepkisinin artmasına neden olabilirsiniz. Rahatlamasını ve iletişim kurabilir noktaya gelmesini sağladıktan sonra yine yapılması istenmeyen değil, istenen davranış hakkında konuşmalısınız. Yalnızca konuşmak ile yetinmemeli, bu davranışı sergileyerek öncelikle siz ona örnek olmalısınız. Bağıran çağıran anne babanın olduğu bir evde 2 yaşındaki bir çocuğun makul ve sakin bir iletişim kurmasını istemek boşa verilen çaba olacaktır.
Bu dönemde çocuğunuzun size inat bu şekilde davrandığını düşünerek kendinizi yıpratmayın. Çocuğunuz neden böyle davrandığının farkında bile değil ve aslında size çok fazla ihtiyacı var. Ona ihtiyacı olan sevgiyi ve anlayışı verirken, sınırları öğrenmesi için zaman tanımalısınız. Kendisini, içinde bulunduğu duygu durumunu, stresi ve kaygıyı ifade edemiyor ve sizin bunları anlamanıza ihtiyacı var. “Denemediğim yol kalmadı, yine de bir işe yaramıyor ne yapacağımı artık biliyorum” diyorsanız bir uzman desteği almayı düşünebilirsiniz.